29 Nisan 2014 Salı

Alçakgönüllü Bir Nakavt (Kurmaca Alıştırmaları Üzerine Bir Eleştiri)


  Gökdemir İhsan’ın söyleyişiyle roman ve öykü boksa benzer: Roman sayıya oynar, öykü nakavt etmek zorundadır. İhsan, kendi labirentini kurup çıkmaya çalışanların akımı Oulipo’ya bağlı olarak yazdığı Kurmaca Alıştırmaları’nda ikinci kez okuruyla buluşalı dört yıl oldu. Kurmaca Alıştırmaları, Oulipo’nun en “şakacı yüzlerinden” Raymond Quenau’nun Biçem Alıştırmaları kitabında “biçemsel bir değişiklik” yaparak, ekseni üslûptan kurmacaya çevirmektedir.

  Bir öykü düşünün ki aynı şeyi anlatsın, bunu da 99 farklı biçimde yapabilsin. Raymond Quenau bunu 1947 yılında yapmış ve değinmek istediklerini sözcüklerdeki oynamalarla yepyeni bir biçimde okurlarına aktarmıştı. Şimdi aynı düşüncenin devamını getirmekte ise sıra; 63 yıl sonra aynı noktanın yaklaşık 3500 kilometre uzağında bir yazar, Quenau’yu selâmlayarak bu 99 kez evrilip çevrilen hikâyeyi 33 kere kurgulamaktadır. 

  Kurgularda İhsan’ın seçtiği karakterler ile üslûpların birbirine zıtlığı ve okurun dikkatini bu  yöne özellikle çektiği göze çarpmaktadır. “Dengeleyicilik” olarak adlandırılan bu etmeni Gökdemir İhsan kitabında özenle kullanmıştır. Ayrıca, olayların gidişatı okuru bir anda ters yüz edip şaşırtacaktır ki, bu da diyaloglardaki başarılı işleyişten kaynaklanmaktadır.

  Gökdemir İhsan’ın Okuru Gökdemir İhsan’dan Zekî mi?

  Gökdemir İhsan’a göre, evet. Kitaba yapılan olumsuz eleştirilerin birçoğu, Gökdemir İhsan’ın –Azmodern Kahraman’ca- alçakgönüllü entellektüelitesine(!) yönelik olduğu dikkat çekicidir. Olumsuz eleştirilerin sahiplerine göre İhsan, okuru gönderme yaptığı kitaplarla “ezmekte” ve aslında okuru “bir üst düzeye” davet etmektedir. Bu eleştirilerin anlaşılabilirliğini bir noktaya kadar vardırabiliyorum; yine de, Gökdemir İhsan’ın bir önceki cümlede yer alan “entelektüel” kelimesine kat’iyetle karşı çıkabileceğini varsayarak yazıyorum. Bu nedenle, kitabı “burnubüyük” bulanlara birkaç olasılık sunmak durumunda kalacağım: Önyargı, peşin hüküm ve önsezi. Gökdemir İhsan bizi düşünmeye davet eder; nitekim entelektüel tanımının içinde bulunan[1] “özel eğitim” kavramıyla değil, bozulmamış olanı arkasında taşıyarak yoluna çıkanları bünyesine katmakla o yolda ilerleneceğini birçok fırsatta bizzat belirtmiştir. “Daima okurun sizden zekî olduğunu düşünmelisiniz” sözünü de, yalnızca diyalogları doğallaştırmak ve öyküyü akıcı hâle getirmek için söylememiştir: Bu, aynı zamanda öğrencileri için kaybetmemeleri gereken bir ilkedir.

  Kendisiyle Hasbıhalda Bir Yazar…

   Kitabın önsözünde (aynı zamanda Raymond Quenau’nun Biçem Alıştırmaları’nı da Türkçe’ye çeviren) Armağan Ekici’nin de yazdığı gibi, “kendi kendine ve kimi zaman tüm dünyaya nanik yapan” bir kitapla karşı karşıya kalacak Kurmaca Alıştırmaları okuruna tavsiyem; “anlatı nedir” başlığı altında birer kuple masal, mit, senaryo ve Hollywood’dan oluşan çalışma yapmasıdır. Konu hakkında merak edilenler için Vladimir Propp’un Masalın Biçimbilimi ve Christopher Vogler’in Yazarın Yolculuğu kitapları incelenebilir. Yazmakla ilgilenen okurlar, Gökdemir İhsan’ın yolundan gitmek isterlerse karakterleri oluşturup derinleştirmeyi çalışmak için; karakter havuzu oluşturabilir, Elias Canetti tarzında (bkz. Kulakmisafiri Elli Karakter) hayat hikâyesi şeklinde taslak hazırlayabilirler. Film izleyerek karakter ve diyalog çalışmak da Kurmaca Alıştırmaları’nı okumayı tam bir maceraya dönüştürecektir.





[1] Türkçe Sözlük, Dil Derneği, Ekim 2012, Entelektüel: Bilim, teknik ve kültürün çeşitli dallarında özel öğrenim görmüş (kimse), aydın, münevver.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder